Paris Saint-Germain son on yılda Avrupa’nın en göz alıcı kulüplerinden biri olarak ün kazandı, ancak Katarlı sahiplerinin çok istediği Şampiyonlar Ligi zaferine ulaşamadı. Ancak şimdi, süper yıldızlardan yoksun bir takım tehlikeli bir şekilde vasatlığa doğru sürükleniyor ve kıtanın elit kulüp yarışmasından düşünülemez bir erken çıkış riski altında. PSG, Salı günü Avusturya’da Red Bull Salzburg ile karşılaşacak ve eleme aşamasından önce yeni görünümlü Şampiyonlar Ligi’nden elenmekten kaçınmak istiyorsa kazanması gereken bir maça çıkacak.
Lig aşamasının sonunda ilk 24 takım eleme turlarına katılıyor ancak Fransa şampiyonu beş maç sonunda sadece dört puan ve attığı üç golle şu anda 25. sırada yer alıyor.
İlerlemek için on puan gerekebilir ve Luis Enrique’nin takımının önünde Manchester City ve Stuttgart’a karşı zorlu maçlar var, yani Salzburg’da baskı var.
2020’de ikinci ve geçen sezon yarı finalist olan PSG, en büyük isimlerinin Portekizli forvet Pedro Miguel Pauleta olduğu 2004/05 sezonundan bu yana Şampiyonlar Ligi’nden eleme turlarından önce elenmemişti.
Katar Spor Yatırımları’nın 2011’deki dönüştürücü devralmasından bu yana PSG taraftarları takımlarında Zlatan Ibrahimovic ve Edinson Cavani’den Neymar, Lionel Messi ve Kylian Mbappe’ye kadar göz alıcı oyuncular görmeye alıştı.
Geçen sezonun ardından Mbappe’nin takımdan ayrılması, PSG’nin yetenekli ancak kendini kanıtlamamış gençlerle yeni bir takım kurmaya odaklanmaya karar vermesiyle politikada bir değişikliğe işaret etti.
Yaşları 18 ila 22 arasında değişen Warren Zaire-Emery, Joao Neves ve Bradley Barcola gibi oyuncular Luis Enrique’nin takımının değişmez oyuncuları olurken, Fransız kanat oyuncusu Ousmane Dembele muhtemelen en çok tanınan yüz.
Boş koltuklar
Yaklaşımdaki bu değişiklik, PSG’nin son iki maçında berabere kalmasına rağmen Ligue 1’in zirvesinde beş puan farkla oturmasına engel olmadı.
Ancak Avrupa’daki performansları, Arsenal ve Bayern Münih gibi takımları geçmekte zorlandıkları için standartların altında ve çoğu zaman vasattı.
Taraftarlar da bu durumdan pek hoşnut değil. 48.000 kapasiteli Parc des Princes’te oynanan PSG maçlarının çoğunda boş koltuklar göze çarpıyor ki bu durum özellikle kulübün banliyölerde çok daha büyük yeni bir saha inşa etmeyi düşündüğü bir dönemde endişe verici.
Mbappe’nin patlayıcı hızı, Neymar’ın yetenekleri ya da Ibrahimovic’in karizması olmadan, Luis Enrique yönetimindeki PSG’nin bu sezonki futbolunun çoğu tek tempolu, hatta sıkıcı oldu.
Tüm bunlar, son yıllarda kendisini dünyanın en büyük spor markalarından biri olarak kabul ettiren bir kulübün gelecekteki yönü hakkında soru işaretleri yaratıyor.
‘Sağlam temeller’
Geçen hafta spor gazetesi L’Equipe’in manşetlerinden biri, kulübün “Daha Büyük Hayal Et” sloganını değiştirerek “Daha az büyük hayal et” dedi.
Aynı gazetenin bir başka manşetinde ise “PSG düşüşe mi geçiyor?” diye soruluyordu ve Şampiyonlar Ligi’nde başarısız olmaları halinde bunun böyle olduğuna inanmamak imkansız olacaktı.
“PSG Ligue 1’de en çok gol atan ve en az gol yiyen takım. Şampiyonlar Ligi’nde işler daha zor,” dedi Luis Enrique Cuma günü Auxerre ile 0-0 berabere kaldıkları maçın ardından.
“Salzburg’a kazanmak ve gol atmak için gideceğiz. Güvenlik ağımız yok ama amacımız bu.”
Luis Enrique, Avrupa’daki sonuçların iyileşmemesi halinde spot ışıklarının daha da sıkı bir şekilde üzerine odaklanacağını biliyor.
Son günlerde İspanyol teknik adam ile yönetim tarzından memnun olmadığı söylenen önde gelen oyuncular arasında çatlaklar oluştuğuna dair haberler geliyor.
Sezon sonunda sözleşmesi sona erecek olan futbol direktörü Luis Campos’un geleceği konusunda da belirsizlik var.
Ancak PSG başkanı Nasser al-Khelaifi, L’Equipe’e verdiği demeçte Luis Enrique’nin arkasında durduğunu söyledi: “Kısa, orta ve uzun vadede bir stratejimiz var ve koç ile oyunculara inancım tam.
“Projemizin sağlam temelleri var ve bunların üzerine inşa etmeye devam edeceğiz.”
Yine de PSG Salı günü başlayacak Şampiyonlar Ligi’nde hızla ilerleme kaydedemezse bu temeller çok daha az sağlam olacak.